31 Ağustos 2010 Salı

i'm back baby:)

0 yorum
Eylül aynın ilk sabahına işte böyle başladım:) En sevdiğim aylardan biri geldi ve ben bugün onu kutluyorum olleeyyyy :)  Yeni sezon açılmışken, bunaltıcı sıcaklar geçmeye başlamışken, ben bir sürü alışveriş yapmışken şikayet etmem yersiz olurdu zaten :)) Neyse gelelim bugün ne giydiğime, dün ufak bir dolap temizliği yaptım ve çıkan sonuç şu;  haremlerimi ve ayakkabılarımı koyacak yer bulamamam an meselesi!!... Ama olsun ben dolabın içinde kaybolmuşken faydalı işler de yaptım; uzun süredir giymediğim tül deyatlı bej t-shirt ümü buldum ( foto'da çok net olmasa da aslında v yaka bir t-shirt ve yakayı kat kat dikilmiş tüllerle kapatmışlar) , onu haki rengi haremle kombinledim ve bej tavşan diş ( bu tanımı seviyorum:)) ayakkabılarımla tamamladım. Sezonun renkleriyle Eylül'ün gelişini kutluyorum bugün :))))

T-shirt; Mango
Pantolon; Zara
Ayakkabı: Guess
Kemer: Zara

27 Ağustos 2010 Cuma

Heyoo Antep'e gidiyorum...

0 yorum
Selammmmm:)
Zafer bayramını Gaziantep'te çarşı pazar gezerek geçiricemmmm oleyyyyy:)
Giyeceklerimi kombinlerken bu postu da aradan çıkarayım dedim. Aslında bir toplantı için Antep'e gidiyorum bu da akşam yemeğine giymek için seçtiğim kombin. Görüldüğü üzere yine harem pantten yana oy kullandım:) Çok renkli ve asimetrik çizgilere sahip olduğu için üzerine düz siyah ve ya beyaz tunik giymeyi tercih ediyorum. Bu sefer piyango siyaha vurdu:)))

Bu arada gezdiğim yerleri ve ilginç bulduğum herşeyi tweet tweet halinde online bildireceğim:)) beni izlemey devam edin ;)

İyi tatilller herkeseeeee:)))



Harem pant: Alaçatı
Ayakkabı : Vintage
Tunik: Stradivarius

24 Ağustos 2010 Salı

Kırmızı püsküllerim ve ben...

0 yorum
Styling bir yana bana ne giydin sen ondan haber ver diyenlere gün doğdu:) 
İşte ben ve dolabım karşınızdayız:) Bugün yorucu ve bol koşturmacalı bir gün olacak o yüzden kırmızı püsküllü ayakkabılarımı tercih ettim. Ayrıca burası hala çok sıcak o yüzden üzerimdeki herşey çok bol ve geniş o yüzden de çok rahatlar:)))


Rahatlık bir yana bugün birazda etnikliğim üstümde galiba. 

İşte bunlarda hayat kurtarıcı kırmızı ayakkabılarım:) Püskülleri çook tatlııı:)
Gömlek: Zara
Pantalon: Massimo Dutti
Ayakkabı: Zara
Bilezikler: Halep ve Eminonü

23 Ağustos 2010 Pazartesi

I fall in love

0 yorum
Ve işte bir sonbahar daha geliyor. 

Aslında yağmuru ve çamuru olmasa benim en sevdiğim mevsimdir sonbahar. Ne yazın yapış yapışlığı vardır ne de kışın dondurucu soğuğu. Yere düşmüş yapraklar, temiz bir toprak kokusu. böyle romnatik bir hava dolaşır etrafta...hmmm düşününce içim gitti walla. Hem yazın sıcaktan ne giysem üstümde fazla geliyor, hatta bu yaz sıcaktan kolye bile takamadım! Kışın daha farklı, ne giysem mantonun altında kalıyor :S Sıkıcı yani... O yüzdenn sonbaharı çok ama çook severim... 

Bu postta da yine bencil davrandım:) ve bu sonbahar neler giyeceğim hakkında bir fikir vermek istedim. Pudra pembeler, taş renkleri ve bejler dışarı! Skinny jeanlerim, harem pant.lerim, 80 model bodylerim, topuklularım ve ben bu sonbaharda sokaklarda olacağız...... bize katılmak isteyen :)))

20 Ağustos 2010 Cuma

Altın madeninde gezinmeye devam...

0 yorum
Dries Van Noten

Derek Lam

Carolina Herrera





Bluemarine
















Balmain






Emilio Pucci



















Bir önceki postta dorenin nasıl kullanılabileceğini anlatmıştım. Şimdi de 2010 sonbahar sezonunda tasarımcıların alın madeninden neler çıkardığını sizlerle paylaşıyorum. Balmain, Philip Lim, Bluemarine ve Derek Lam madene inen tasarımcılardan bazıları...

17 Ağustos 2010 Salı

I'm living my life like a golden!

0 yorum
Jill Scott'un en sevdiğim şarkısıdır "Golden". En kötü ve sıkıcı günümde moralim yerine gelsin diye ipod'umda bu şarkıyı çalarım ve hop işte sihirli değnek değer, kendime gelirim. Şimdi bu post'un bu şarkıyla alakası ne diyeceksiniz. Itunes u açtım ve başladım styling yapmaya tam bambaşka bir şey üstünede uğraşıyordum ki "Golden" çalmaya başladı. Hooop bütün yaptıklarımız çöpe. Baştan aşağıya altın renkli bir stil hazırladım.
Altın rengi benim en sevdiğim ama kullanmaya en korktuğum renklerden biridir. Çünkü sizi ya vezir eder ya da rezil eder, ortası  yok  maalesef . Eğer altın rengi giymeye karar verdiseniz o zaman dikkat; seçeceğiniz elbise ve aksesuar kombini çok ama çok önemli. Eğer pullu veya işlemeli bir kumaş kullanılmışsa ozaman elbise modelinizin sade olmasına özen gösterin ( Tabi o elbiseyi Oscar de la Renta yapmadıysa:)) Göz alıcı bir renk olması sebebiyle abartılı modeller sizi rüküş ve avam gösterebilir.
Bence bu rengin en basit ve yormayan kullanımı siyah çorap ve siyah  ayakkabıyla kombini. Hem çok sık hem de sade:)

 Ayrıca yurakıra bahsettiğim "Golden" şarkısını mutlaka dinlemelisiniz, iyi gelecek eminim:)

not:Nedense elbiselerin tarzı ve aksesuarlarla uyumları bana Blair Waldorf'u hatırlattı.

15 Ağustos 2010 Pazar

Eh bein oui, c'est d'orange de Candan

2 yorum
Selamm millet:)

İtiraf ediyorum her hafta sonu kendimi Alaçatı'ya gitmekten alıkoyamıyorum. Daha doğrusu tek başımayken kendi kendimi telkin yöntemini kullanarak " aman canım şimdi tek başına gitme hem park yeri bulamazsın vs vs vs..." diyerek evde oturtabiliyorum. Fakat kapıma "shopping-team members" dayanıp "Hey topla kendini alışverişe gidiyoruz" diyorsa eğer işte o an bana hakim olabilenin elini öperim :) Bu hafta sonu tam da böyle oldu işte.

Kıvrak İzmirli zekasıyla Alaçatı'nın arka sokaklarında yer bulduktan sonra Kemalpaşa Caddesi'ne koşar adım girdik. Bütün dükkanlara teker teker inceledik.Aslında gözlerimizin aşina olduğu bir sürü marka ve mağaza var ama bilindik markalardan çok Alaçatı'ya has markalar bana nerede olduğumu daha iyi anlatıyor ve bu benim daha çok hoşuma gidiyor. Daha unique parçalar bulma şansınız artıyor. Styling yapanlar bilirler önemli olan bilindik mağazaların önerdiği parçaları yapboz misali birleştirmek değildir. Az bulunan kişiye özgü parçaları o kişinin stili ile bütünleştirmektir. Bu yüzden de Alaçatı bana bu konuda sınırsız ilham veriyor. 

İşte bu cumartesimin de ilham perisini açıklıyorum!!!!! "L'orange de Candan" . Kemalpaşa Caddesi üzerinde eskiden beri varolan bir dükkan aslında. Bizler onu daha çok gümüş takılarıyla tanıyorduk fakat son iki senedir özel tasarım elbise, aksesuar ve çantalarıyla dikkat çekiyor.  Bu özel tasarımlar Gülcan Aktaş'ın elinden çıkıp bizlerle buluşuyor. Saatlerce kendimizi kaybettik ve herşeyi teker teker inceledik, işte sonucu;

60 tl
Ben kendime bu renkli şalvarı aldım. Şalvar tutkumdan vazgeçemiyorum.

Kızlarda kendilerine işte bu güzel özel tasarım elbiseleri aldılar


Bunlardan benim gözümün kaldıkları:) 
 
 

13 Ağustos 2010 Cuma

Pudra pembe ve wedge

0 yorum
Yine sıcak ötesi bir gün ve mümkün olsa şehirde bikiniyle dolaşırım. Önceki yazlarda kullandığım " şimdi havale geçiricem" narası hiç bu yazki kadar anlamlı gelmemişti kulağıma:) Bu sıaktan ve 45 derece olan kafa ısımdan hareketle bugün dolabımdaki en hafif ve en rahat şeyleri seçtim giymek için. 

Elbisem pudra pembesi 2010 yaz sezonuna ait Roman Gipsy koleksiyonu, omuzları açık, ve pileleri iç astara ekleme, bu sayede yürürken çaça yapıyormuş hissi veriyor:) Bu sıcakta wedge giymek verdiğim en doğru karar sanırım çünkü inanılmaz rahat ettim.  Yılan derisi ayakkabılarımda Steve Madden Luxe 2010 summer koleksiyonuna ait.Çoğu arkadaşım beğemese de ben bir Steve Madden hastasıyım sanırım:)

xx

9 Ağustos 2010 Pazartesi

İşe hazırım:)

0 yorum
Aslında ofis için ayrı bir kıyafet almayı sevmiyorum, hatta etek-ceket, pantolon-ceket giymeyi de sevmiyorum. Bunu bir şekilde kabullenebilirim o da kombinini kendim yaparsam:) Asla ve asla "haydi şuraya gideyim bir tayyör alayım da giyeyim" diyemem, içimde yok. Bütün detaylara elim deymeli, tek tek kıyafetin her yönüyle ilgilenmeliyim. İşte bu yüzden benim gibi düşünenler için bir ofis kıyafeti kombini yaptım. Siyah ve beyazı dore ve lameyle kullanmaya bayılıyorum. Sade bir kıyafeti çok daha şık ve stylish hale getirebiliyorlar.
Yeni sezonda Zara ve H&M bu kombinleri rahatça ve uygun fiyata yapabileceğiniz yerlerin başında geliyor. Şimdiden iyi alışverişler:)

My colorful monday

0 yorum
Aslında şöyle bejli kahveli bir sonbahar postu yapacaktım ama dayanamadım yine rengarenk bir kombin hazırladım. Sonuçta sanbahar'da bir bahar hani:) Her ne kadar bu sezon toprak renkleri uçuk pembeler ve bejler moda olsa da ben renklerimden vazgeçemeyeceğim sanırım. 


4 Ağustos 2010 Çarşamba

Ben bu sonbaharda yine oduncuyum

0 yorum
Şık olmak için çook fazla takıp takıştırmak gerektiğini hala ve hala düşünmüyorum:) Bence sadelik her zaman güzeldir.  
Stil sahibi olmak modaya uyacağım diye  kendini kıyafet ve aksesuara boğmak değil, kendini içinde güzel hissettiğin kıyafetleri kendince yorumlamak yani kombinlemektir. Bu ulvi lafları etmemdeki sebep benim bu sonbaharda yine oduncu gömleklerim ve denimlerimden vazgeçemeyecek olmam:) 
Gömlek renginde yine favorim mavi ve kırmızı ( Zara'nın erkek bölümünde çok güzel oduncu gömlekler var small bedeni gayet güzel oluyor) ve onunla kombinlenecek bir skinny jean!! Bu kış ayrıca camel renginin de başrolü oynaması acaip hoşuma gidiyor, onunla alakalı bir postu da en yakın zaman da yazıcam

xx

1 Ağustos 2010 Pazar

Moda Tasarım Kumpanyası Çeşme Marina bir harikaydı.....

0 yorum
Zerger
Her ne kadar açılışını kaçırmış olsam da, cumartesi gecesi soluğu direk Çeşme Marina'da aldım. Zaten içeriye  adımımı atar atmaz gözlerimde yıldızlar uçuşmaya başladı:)).  Zerger'in standına bayıldım, hatta kendime pac-man modelli bir bileklik aldım. Özgür Mansur'un "dayanılmaz hafifliğine" dayanamayıp şeker pembesi, katlı balon etekten oluşan mini bir elbise aldım hemde 3te bir fiyatına:)





Veee evimizin erkeğine de Umut Eker'den Bir bileklik aldım. Bu arada Umut Eker'in ctesi gecesi stili ve özellikle de ayakkabıları bir harikaydı ve sanıyorum şu sağda gördüğünüz ayakkabıların aynısıydı ( Urban Outfitters:))

En en en tatlıyı en sona sakladım:) İşte Bugga Design'dan şahane broş seti, bunu da aldım dayanamadım:))
Edebiyat

Followers

Günün menüsü:)

 

Cadının Dolabı Copyright 2008 Fashionholic Designed by Ipiet Templates Supported by Tadpole's Notez